BuzzerBeater Forums

Sağ ol hocam, ilk yarı itibariyle 44-42 öndeyiz. Son dakika mükemmel bir dönüş yaptık ve 8-0'lık bir seriyle ilk yarıyı önde kapattık.

Arkadaşlar ne yazık ki ilk yarısını önde kapattığımız bir maçı 103-91 kaybettik. Bu yenilgiyle gruptan çıkma şansımız iyice azalmış oldu. Polonya ve Rusya maçlarında mutlaka galip gelmemiz gerekiyor. Maça iki takımda içeri bak taktiğiyle çıktı. Aslında tahmin ediyordum içeriden oynayacaklarını ama riske girip mgh yapmadım. Danimarka maçında formsuz olduğu için yararlanamadığımız Emre'nin bu hafta form tutması beni mutlu etmişti. Maça ilk 5te başlattım bu yüzden ama nerdeyse sahada yok gibiydi. Zaten maçın ağırlığını kaldıramadı ve 4. periyotun başında oyundan atıldı. Maçta dönüm noktalarında malesef top kayıplarımız oldu. Özellikle toplam top kayıplarımızın yarısını son periyotta yaptık. Ben pota altı oyuncularımıza çok güveniyordum bu yüzden içeri bak çıktım ama attığımız sayıların bir çoğu dış oyuncularımızdan geldi. Maç öncesi Fransa'nın pota altının bizden daha iyi olduğunu söylemiştim. Kadromuzdaki en iyi şut ve defans özelliklerine sahip iki pota altı oyuncumuzla maça başlasak da onları durduramadık malesef. Kısa forvetimiz Ahmet de bugün çok kötüydü. Form tutmuş olmasına rağmen ondan hiç yararlanamadık. Serbest atış çizgisinde faul atışlarını ellerimiz titreyerek kullandık ve 15 şutun sadece 4'ü isabetliydi. Kenardan beklediğim destek malesef bu maçta da gelmedi. Genel olarak maçta kötüydük yani. Haftaya Polonyayla oynuyoruz, maç ile alakalı düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Bugün burada galibiyet konuşması yapmak çok istemiştim ama nasip olmadı, gerçekten çok üzgünüm. Herkese iyi oyunlar.

Az önce açıklamamı yaptım hocam, yine maçta kötüydük. Kalan iki maçımızı inşallah kazanırız ve gruptan çıkan ikinci takım biz oluruz. Tamamdır hocam, bekliyor olucam mesajını.

hocam maçı son 5 dk ya kadar takip ettim. ilk yarıyı iyi tamamladık. hatta globalde yeneceğimize inandığım için artistlik bile yaptım diyebilirim. 3. periyodun bi bölümünde fransa farkı 6 sayıya çıkardı. ardından 3 harika hücum-defans serisi geldi 8 sayı ile birden 2 sayı öne geçtik. takım moral buldu galibiyet geliyor diye düşündüm. sonra başa baş giden maçta fransa farkı açtı ne yazık ki. ben de üzüldüm gerçekten. ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama sanki bana takımımızın kf bölgesinde oynayan oyuncularımızın, içerden oynayan takımlara karşı savunmada zaaflar yaşıyor gibi geldi. rakibin forvetleri de maça damgasını vurduğundan anlayabiliriz bunu. buna rağmen takımımızın kondisyonu bi tık daha iyi olsaydı, ikinci yarı oyundan bu kadar düşmeseydik galibiyet kaçınılmaz olurdu. küçük detaylar bazen fark yaratabiliyor. burada bir özeleştiri de yapmam yerinde olur, zaten u21 için oyuncunun gelişme süresi kısıtlı. hangi ara kondisyon antrenmanı verilebilir ki!

emeğine sağlık hocam.

Hocam öncelikle kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Takımımızın kondisyon durumu iyi değil, bu durumda son iki maçta çok bariz belli oldu ve maçları son 5 dakika da kaybediyoruz. KF bölgesinde oyuncumuz Ahmet'in hem iç defansı hem de dış defansı u21 düzeyinde gayet iyi bir durumda ama bir türlü bu oyuncudan faydalanamıyoruz, form tutmuş olmasına rağmen istediğim performansı gösteremiyor. Ben bu maçta pivotumuz Emre'nin ağırlığını koymasını bekliyordum o da aksine maça gelmemişti diyebilirim, 29 dakika sahada kaldı ve sadece 4 sayı atabildi.

Arkadaşlar maalesef bizim için çok büyük önem arz eden bir maçı bugün talihsiz bir şekilde kaybettik. Gruptan çıkmamız için son şansımızdı bu yüzden bazı hocalarımla günler öncesinden fikir alışverişi yaptık. Maça kötü de başlamadık ama henüz daha ikinci dakikada kısa forvetimiz Ahmet sakatlandı. Yedeği Fatih etkili bir oyuncu değil istatistiklere bakacak olursanız zaten 19da ile 4 oynadığını görürsünüz. Hafta öncesi pota altındaki en iyi iki oyuncumuzdan biri olan Hacının formsuzluğu beni üzmüştü yerine Acunu tercih ettim yedekler arasında en iyisi oydu ama o da Fatih ile eşdeğer bir istatistikle oynadı. Emre bugün de çok kötüydü. Bu olumsuzluklara rağmen ilk periyotu sadece 4 sayı farkla geride kapattık. Bir umut kazanırız diye düşünürken bu kez de Şutörümüz Bülent sakatlandı. Takım tamamen dağılmış oldu böylece. Daha sonra maçı tatsız bir şekilde izledim ve maçtan 82-53 mağlup ayrıldık. Çok istemiştim gruptan çıkmayı ama Danimarkaya tek farklı mağlubiyet, Fransaya son 3 dakikada maçı vermemiz ve Polonya maçında talihsiz iki sakatlık. Burada güzel şeyler yazmak istiyordum, gruptan çıkıp cansız olan forumu milli bir duyguyla belki biraz renk getiririm diye düşünmüştüm ama maalesef olmadı. Geriye Rusya maçı kaldı, bize denk bir takımla son maçı yaparak turnuvayı sonlandıracağız. Genç milli takımda şimdilik bir şey yapamamış olsak da ekibim ve ben altyapı konusunda çok iyi çalışıyoruz, genç oyuncuların tamamı şuan gözleniyor ve sahipleriyle fikir alışverişi yapılarak oyuncuların gelişimi sağlanıyor. 2-3 sezon sonra sağlam bir kadroyla turnuvalara geri döneceğiz. İnşallah o zaman gururla burada ben veya bir başka arkadaşım galibiyet konuşması yapıyor olacak. Okuduğunuz için teşekkür ederim, herkese iyi oyunlar.

Emeğine sağlık hocam. Uğraştın çabaladın ve devam ediyorsun. Gelecek sezonda her şey daha güzel olur umarım. Yalnız bir fikir beyanında bulunmak isterim. Milli takıma girebilecek, antrenman verilen oyuncuların ne tarz antrenman alması konusunda talimat verdiğinizi bilmeden söylüyorum, bence u21 düz bi takım olmalı. Yani bir oyuncu drafttan geldiğinde, OK pozisyonu için gerekli 5 skill mi var, sadece bunların geliştirlmesine yoğunlaşılmalı. yan skilleri artırmaya çalışmak zaman kaybettirir. Pivot yetişiyorsa iç şut, iç def, rib, iyi olsun maçlarda 3-5 blok yapacak kadar gelişsin yeter. istenilen seviyeye geldiği zaman yanlar artırma yoluna gidilebilir. sonra bu oyuncunun A milli potansiyeli mi var, 22'inden 26-27'sine kadar yan skill verilebilir. ileriki dönemlerde maliyetli olabilir belki ama başarı sağlanacaksa katlanılabilinir diye düşünüyorum.

Çok teşekkürler zaten öyle yapıyoruz hocam, temel özellikleri 21 yaşının sonuna kadar en iyi şekilde geliştirmeye çalışıyoruz, potansiyeli EDO ve üstü oyuncular ise 22 yaşından sonra a milli takımının veritabanına işleniyor ve bu seferde Serdar'ın ekibi çalışmalara başlıyor, onlarda en iyi şekilde oyuncuyu eksik olan diğer özelliklerle geliştiriyor.

O zaman fevkalâde bir iş çıkarıyorsunuz hocam. Son dönemlerde çok yönlü oyuncular yetiştirme furyası moda olduğu için acaba dedim... :)